o yüzünü hep gizlerdi bir tür mütevazilik mi utangaçlık mı kimse bilmezdi..gerçi bilen de bilirdi.abayı yakanı çoktu da o biraz havai miydi yoksa neydi kimse tam olarak bilmiyordu.o biraz farklıydı demek doğruydu sanırım onun için hep biraz garip bir tattaydı tadılası ekşilik gibi bir şey..yüzünü günlerce,aylarca hatta belki daha uzun süre sakladı bizden.ucundan gözünü,dudağını gösterdiği zamanlar... olsa da tam anlamıyla göreni bile yüzünü hayal ederek şöyle böyle hatırlar olmuştu.sonra bir an öyle bir şey oldu ki gördük sanki yüzünü saklayamadı bir an işte..derken üç göz kırpışımıza varmadan gizlendi.sanki bir şövalyeydi de basında kaskı olmadan yaşayamazdı.ama biz onu öyle kabullenmiştik.biliyorduk ki güzeldi; güzeli tanımlamak da bize düşmezdi.