2 Temmuz 2010 Cuma

bulutlar tüm gökyüzünü kapatmış..
tek bir boşluk bile yok,
lacivert ve beyaz
ama öyle sarmaş doloşlar ki
nefes alınmıyor..
derin derin aldığın her nefeste
yeniden soluksuz kalıyor gibi..

tek bir söz bile çıkmak istemiyor dudaklarından
duvarlar sessizliğe alışık
tek bir sözle
un ufak olmaya and içmişler gibi..
kulaklarını giderek yalnızlığa alıştırmanın
gerekliliği gökyüzü her gece binlerce kez haykırıyor
sen uyuduğunu zannederken
kabusların arasında..

kusarsın ya günlerce,
yemediğin kadar çok şey dışarı dökülür öyle
ama kusamamak çok daha farklıdır
önce acı bir tat birikir sonra
içinde yemediğin kadar çok şey debelenir
ve her konuşma isteğiyle tutuştuğun o anda
dökülecekmişsin hissiyle
ağzını kapamaya teşvik eder
ama hep yanıltır
her nefeste biraz daha taşacağını zannederken sen..

karabasanlı bir gece
gözlerini bir türlü gerçeğe açamamak gibi..
içinde her savaş verdiğinde
bir kez daha mağlup olup hep diğerlerini
bir bir anmak gibi..
çok fazla şey değil
aslında'.
susmak ve kusmak arası bir şey sade'ce..

belki de yalnızca,uyanamamak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder