23 Temmuz 2010 Cuma

cansıkıntısındandırdediannem

çalkalanıyorum kıyılarda;kocaman dalgalar yutuyor beni,
birileri güneşleniyor ama onlara bir damla dahi uğramıyor denizden,
ben ilerdeki kayalıklarda otururken boğuluyorum..
can kurtaran içkisinden bir yudum daha alıyor,
ben çığlık çığlığa haykırıyorum ve denizin en dibine iniyorum.
köşedeki adamlar artık sarhoş,
ben kayalıkların bacaklarıma çarpmasıyla kızaran suyu yutuyorum
denizi her an içime çekiyorum
ilerdeki kadın kafilesi mehtaba dalmış..
ben de hayallerim henüz varken oraya oturur
eskiyen düşlerimi denize koyar yenilerini deniz kabularına yazardım.
kimse görmüyor beni,
oysa ellerimi tüm gücümle savuruyorum,
biri beni görsün diye kocaman açıyorum parmaklarımı bile,
çocukken "anneni ne kadar seviyorsun" dediklerinde yaptığım gibi..
ve ilk kez sesim çıkıyor,
"ben burdayım" herkes "imdat" der normalinde ama,
ben içime daha bir oksijen çekmek istiyorum işte..
sonra duyan oldu mu bilmiyorum çünkü yeniden denize gömülüyorum,
en ufak saç taneme kadar kayboluyor her damla içine alıyor beni,
bir daha ve bir daha soluğum hiç bitmiyor sanki..
hatta artık yalnız suyu hissediyorum bana dokunuşunu,tatlı bir haz duyuyorum.
bir süre sonra sahile sesimin ulaşamadığına inanıp,
denizle oyun oynamaya başlıyorum,
suyun içinde kocaman halkalarla dönüyor bedenim,
ruhum çoktan okyanusa karıştı boğazdan..
içimdeki ses artık gülüyor kocaman kahkahalarla..
her an büyüüyor gülüşlerim ve her an biraz daha denizi yutuyorum.
bir deniz içine alıyor beni,bir ben içime dolduruyorum onu..
bir an oluyor,fark ediyorum;
suyun içinde çoğalan sesim yeryüzüne ulaşamıyor.
Evet gece beni öldürüyor.
Ama ben övünüyorum kumlara yansıyan silüetimle,
daha güzel bir ölüm olamazdı diye,hatta güneş bile onaylıyor artık,
Suyun rengine çalan tenimi.
Mutluyum diyorum kendime.
..