11 Eylül 2010 Cumartesi
olmazolası.
kafam hormonlu patlıcan gibi,kocaman. karanlığa da koydunuz mu tamam;biraz daha büyür.. kafam,elyaf gibi tiftik tiftik.. her an kabarmaya biraz daha elverişli oluyor. kafam,dokunsan patlayacağını sandığın balon. dokunsan da patlamıyor,sadece rahatsız. kafam,kocaman kafam,tiftik tiftik kafam,balon kafam,hiç kafam.. kafam,dünya. üzerinde yürüdükçe sen daha kimliksiz. deprem oldukça daha fikirsiz. ne olursa olsun patlayacak sonunda. hep birlikte yok olacağız,bu güzel. ölümler,birlikteyken daha güzel. kafam,artık hissetmeidğim bir yığın. düşünceler köşelerine değdikçe biraz rahatsız oluyorum o kadar. kafam,rahat;geniş. içinde at koştururcasına geniş. kafam,içine tıkabasa eşya doldurulmuş bir ambar. ta yılların getirdiklerini bir bir itelemiş kakalamışsın gibi. her seneden bir parça.dünyanın alev topu halinden bu yana. kafam,bir yığın.. kapısına dayansan her şey üstüne yıkılacakmış gibi. kafam,balon patlayamacak bir balon gibi. balonlar patlayamadıkları sürece özgür olamazlar. kafam,yük dünden yarına taşı taşı bitmez türden. istesen de ağırlığını her saniye çoğaltmaya mecbur yaşar cinsten. taşınamayacak kadar ağır,taşımazsan aptallığına örtü takamayacak kadar şeffaf. kafam,hiç. içine dünyayı da sıkıştıran sadece yüklenmiş kamyon havası. düşüncelerle öyle bezenmiş ki pislikten kokmuş, çürümüş havası, kokmuş bünyesi. ama hala kafam..